MÜKEMMEL UYUM, İŞ HAYATINIZI BİR SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜR.

İş hayatımızın uzun yıllar varlığı ve gelişimi şüphesiz tatmin edici bir karlılık ile mümkün, çok yönlü bakış açısı ile ele aldığımız kavramlar ve önemsemenizi beklediğimiz konulardan bahsetmek istedik sizlere ve ilk olarak iletişimden başladık. Lütfen, abarttığımı sanmayın sakın. Hem iş dünyasında hem de yaşamın her alanında karşılaştığımız problemlerin kök nedeninin iletişim olduğunu düşünüyorum. Özellikle iş hayatında iletişim yoksunluğu yönetici ve çalışanlarda mecazi manada sağır, dilsiz ve ama bir durum oluşmasına sebebiyet vermektedir. Etkili ve iyi bir iletişim ise katılım ve motivasyonu sağlıyor ayrıca tüm iş dünyasının en öncelikli beklentisi olan performansı ve verimliliği arttırıyor. Yüksek başarı ancak yönetici ve çalışanların sözlerinin duyulduğunu hissettiklerinde sağlanabiliyor.

‘Ayaklar nereye, baş oraya’ diye bir söz vardır bilirsiniz. İletişimin bir etkileşim olduğunu kabul edersek eğer, ilk öncelikli olarak geri bildirim kavramının kuruluşunuzda bir performans kriteri olarak kabul edilmesi sağlanmalıdır. Çalışanlarınızın sözlerini ve en kıymetli fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri bireysel öneri sistemi uygulamaya alınmalı ve bu sistemin faydaları ispatlanmalıdır diye düşünmekteyim. Maalesef birçok kuruluşta karşımıza çıkan bir diğer önemli problemi de iyileştirmeniz gerekmektedir. İş gücü devir oranının düşürülmesi ki iş gücü devri yüksek kuruluşlarda karşımıza çıkan problemin kök nedeni yine iletişimsiz ortamların çalışanlar ve yöneticiler üzerindeki olumsuz etkileridir. Her gün gelişimin ve başarının vurgulanması, etkili iletişim ve motivasyon için gereklilik olarak görmekteyiz. Tüm performans ölçümlerin de ise odaklanılması gereken kavram işin nasıl yapıldığı değil, o iş yapılırken oluşan davranışların analizidir. Biz yönetim danışmanları işin kolaylıkla öğrenilebileceğine inanırız ancak davranışsal gelişimin kolay olmadığını ve kuruluşların davranış gelişimine daha çok önem vermeleri gerektiğini düşünüyoruz.

Pek tabi tek başına iletişim değil, yönetişim kavramının kalitesini ve sürdürülebilirliği sağlayan bir diğer yönetimsel unsur da alınan kararlar ve bu kararların tutarlılığıdır. İyi kararlar alınamamasının nedenleri her kuruluşta farklılık gösterse de genellikle eksik girdilerin varlığı ya da yönetimin dikkat eksikliği ve tabi mental enerji düşüklüğü ilk tespitlerimizdir. Zamanın iyi yönetilememesi, aşırı detaycı olmak ve hedeflerin olmadığı bir yönetim tarzı da yine iyi kararlar alma konusunda engel olarak görmekteyiz. Yine her şeyi bildiğini zannetmek, yetkinin iş planları doğrultusunda devredilememesi ve nadir de olsa özgüven yoksunu yönetim daima iyi kararlar alma konusunda kuruluşları olumsuz etkilememektedir.

İş hayatında aslında kahraman aramıyoruz. Lütfen kahramanlara ve kahramanlıklara çok önem atfetmeyin. İş hayatında kahramanlar değil, sistem kuran, uyum sağlayan ve en önemlisi sürdürebilirliği hedefleyen profesyoneller başarılıdır. Aynı zamanda bu profesyoneller kuruluşunuz için bir kahramandan ziyade alfa liderdir. Tecrübe ve bilginin kuruluşunuzdaki tüm ekibe sunulması gerekir. Bir yönetici olarak asla ne at’ a ne de joker’ e oynayın, iş hayatınızda uyum tek odağınız olsun. Ölçemediğinizi yönetemezsiniz, bu kavramı artık tüm iş hayatı biliyor ancak ölçüm sonuçlarında rotasyon ihtiyacı olduğunda biraz cesur davranmıyoruz. Cesur olmak ve rotasyonun aslında gelişim için gerekli olduğuna inanmalıyız. Bağımlı çaresizlik, işlerin bir ya da belirli çalışanlarda toplanmasıdır ki bu durum sürdürülebilirliği olumsuz etkiler. İşleri delege etmek ve iş planlarına göre dağıtmak inanıyoruz ki en doğru yöntem. Süreçlerin tanımlanması da bir o kadar önemli, tanımlanan iş süreçlerinin analiz edilmesi ve iyileştirilmesi kuruluşunuzdaki toplam başarıyı destekleyecektir. Sistemi kurulmuş ve süreçleri tanımlanmış ayrıca analiz çalışmalarına da başlanmış birimlere yönetim olarak çok müdahale etmemek gerekir. Tek başına takip kontrol yeterli olabilmekte. Çok okuyan, verimli çalışan, kahramanlık yapmayan, öğrenen ve öğrenmeyi özendiren bir ekosistem kurduğunuzda inanan işlerin kolaylaşacağını ve karlılığınızın artacağını göreceksiniz.

İletişimden, karar kalitesinden ve kahramanlıklara prim vermeyen yönetim tarzından bahsettik ve bu kavramların bir kuruluşun en temel yönetim stratejileri olduğu inancımızı ifade etmeye çalıştık. Tabi ki yıldan yıla artan büyüme ve tatmin edici karlılık kuruluşlarımızın geleceği için çok önemli bu nedenle özet olarak bir kuruluşun büyüme ve tatmin edici karlılığa ulaşması için öngördüğümüz konuları da size aktarmak istiyorum. Öncelikle kuruluş bünyesinde ne varsa her konu ve her durum yönetim tarafından bilinmeli ve kuruluş içerisinde tüm alanlar, hammaddeler, yarı mamuller ve ürünler tanımlanmalı. Ölçmenin öneminden bahsetmiştik ve size önerimiz bu ölçümlerin analiz edilmesi ve fayda temin edilebilecek şekilde raporlanmasıdır. Ölçmenin istenilen seviyede fayda temin edilebilmesinin kaynağı olan kayıt ve veri sisteminiz de çok iyi işletilmeli diye düşünmekteyiz. Bu aşamalardan sonra artık takip ve kontrol sistemini kurup işletmeniz ve sürekliliğini sağlamalısınız. Sürdürülebilir süreklilik ancak kuruluş içindeki mükemmel uyum ile sağlanır ve mükemmel uyum, iş hayatınızı bir sanat eserine dönüştürür. İyileştirmeleri artık daha kolay ve sistematik olarak uygulayabileceğiniz bir aşamaya geldiniz. Sizi bu seviyeye getiren en önemli yöntem ise kuruluşunuzda uyguladığınız takip kontrol sistemidir. Gelsin karlılık diyoruz ancak tek bir şartla hangi model ve yöntemi tercih ederseniz edin mutlaka ‘sürdürülebilir süreklilik’ tatmin edici karlılığınızın tek ve yegane anahtarı olduğunu bilmelisiniz.